İnceleyeceğimiz Yargıtay Kararı alan adı teknik ifadeyle domain olarak bilinen site isminin haksız rekabet ve kişilik haklarına aykırı davranışlar oluşturacak şekilde başka bir ticari faaliyet gösteren kurumu yönlendirmesi ile ilgilidir.

Olayda Davacı kişi ünlü bir uzman doktor olup, kendi adı ve soyadı ile alınan alan adının izni ve bilgisi dışında, daha önceden uzman doktor olarak çalıştığı hastanenin web sitesine yönlendirme yapılmasıyla ilgilidir. Bu şekilde yönlendirme yapılarak doktorun sahip olduğu tanınmışlığından faydalanılarak hastanenin ticari kazanç elde etmesidir.

Yargıtay Kararı teknik olarak incelendiğinde, herhangi bir kişi “com, net, org, biz” vb.  uzantılı alan adlarını ücretini ödediği takdirde satın alabilmektedir. Bu durumda olayda geçen doktorunda adı ve soyadı adına alan adının satın alınmış olması mümkündür. Ancak ilgili domain(alan adının) adresi adına web sitesi açılmayıp direk olarak hastanenin web sitesine yönlendirilmesi ve bu sayede doktorun adı ve soyadından faydalanılarak, o siteye ziyaret eden kişileri kandırmak suretiyle ticari bir kazanım elde etmesi beklenebilir. Şöyle ki bilinen arama motoruna o doktora ulaşmak adına adı ve soyadı yazıldığında olayda adı geçen web sitesi listelenecek ve ziyaretçiler de o siteye girecektir. Ancak web sitesi davalı durumda olan hastaneye yönlendiğinde kişilerin doktor ile hastane arasında bağlantı kurarak hastaneye yönlenmeleri de olağan bir durumda gerçekleşebilecek bir vakadır. Bir diğer durumda doktor ile hastane arasında web sitesine ziyaret eden kişiler bakımından bağlantı kurularak haksız bir kazancın doğması da mümkündür.

Olayda davacı doktor, davalı olan hastaneye karşı maddi ve manevi tazminat davası açmış yerel mahkeme de davalı lehine karar vermiştir. Ancak davalı kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise kararında delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle itirazın yerinde olmadığına karar vermiştir.

Sonuç olarak, yerel mahkemenin kararın onanmasına ve gerekli temyiz harcının davalılardan alınmasına oy birliğiyle karar vermiştir.

Yargıtay Kararı bu şekilde incelendiğinde dava konusu alan adının akıbeti ile ilgili bilgiye rastlanılmamıştır. Kanımızca alan adının akıbeti ile ilgili de bir kararın verilmesi gerektiğidir.


Yargıtay Karar Arama'dan ulaşılan metin (isimler gizlenmiştir.);

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11/09/2018 tarih ve 2018/527-2018/764 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin başarılı bir doktor olduğunu, davalılar tarafından müvekkilinin adı ve soyadı izinsiz kullanılarak oluşturulan "www.******.com" adresi ile davalı Özel ******* Hastanesi internet sitesine yönlendirme yapıldığının tespit edildiğini, böylelikle müvekkilinin unvanı, iş potansiyeli ve tanınmışlığı kullanılarak müşteri potansiyelinin arttırılmasının amaçlandığını, davalıların iltibas yoluyla haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve 60.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 61.000,00 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkilleri ... ve ...'a husumet yöneltilemeyeceğini, davacının Özel ******** Hastanesi'nde bir dönem uzman doktor kadrosunda bulunduğunu, davacının domain adının alınmasında bir sakınca görülmediğini, haksız rekabetin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu internet adresinin davacının izni ve bilgisi dışında 22.08.2011 tarihinde açıldığı ve davalı şirketin işlettiği hastaneye yönlendirme yapıldığı, davacının isminin kullanılması suretiyle davacının kişilik haklarına aykırı davranılmış olduğu, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan davacının manevi tazminat talep etme hakkı olduğu gerekçesiyle maddi tazminat davasının kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 22.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 715,51 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 05/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.