Güvenli e-imza'nın Hukuki Boyutu İncelenerek Borçlar Hukuku, Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Medeni Kanun ve diğer kanunlar ile ilgili olarak ilişkileri irdelenmiştir.

E-İmza Hukuki Boyutu Önceki yazılarımızda e-İmza’ nın ne olduğunu ve e-imza ile yapılamayacak işleri açıklamıştık. Bu yazımızda e-İmza'nın hukuki boyutu incelenmiştir. Öncelikle 23 Ocak 2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu 5. Maddesinde ”Resmi şekle tabi tutulan işlemler ile banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmeleri haricinde tüm belgeler elektronik imza ile imzalanabilir.” Denilerek aslında e-imza’nın kullanım alanlarını belirtmiştir.

Güvenli e- İmza kullanım alanlarına baktığımız zaman Borçlar Hukuku bakımından incelendiğinde e-imza Borçlar Kanunu nun 14. Maddesi ve 15. Maddesinde geçen ifadelere göre “Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur.” Denilmektedir. Dolayısıyla elektronik imzanın (e-imza) Borçlar Hukuku bakımından güvenli elektronik imza ıslak imza ile ilgili tüm hukuki sonuçları doğurmaktadır. Dolayısıyla bir önceki yazımızda belirtildiği üzere EİK 5. Maddesinde bulunan istisnalar haricindeki tüm işlemler güvenli elektronik imza ile imzalanarak gerçekleştirilebilir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu açısından incelediğimizde 205/2’de yer alan ifadeler bakımından “Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler, senet hükmündedir.” denilmektedir. Burada e-imza Hukuk Muhakemeleri Kanunu ilişkileri incelenmiştir.Bu ifadeye göre e-imza kullanılarak oluşturulan belgeler, senet niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla da ıslak imza ile aynı derecede ispat gücünü taşımaktadır. Aynı kanunda yer alan 205/3 maddesine göre ise mahkemeye güvenli e-imza ile delil sunulabileceğini belirtmektedir. Ancak e-imza’ yı hakim resen incelemek durumundadır. Aynı kanunun 210. Maddesinde de güvenli elektronik imza ile ilgili ifadeler yer almaktadır. Eğer e-imza inkâr edildiği takdirde hâkim nezdinde bir kanaat oluşmamışsa, güvenli e-imza’nın geçerliliği bakımından bilirkişi incelemesine başvurulur denilmektedir. Aynı şekilde 445. Maddenin 2. fıkrasında da güvenli elektronik imza ile dava açılabildiği, avans ödenebildiği, harç yatırabildiği ayrıca dava dosyalarının incelenebileceği belirtilmektedir. Ayrıca normal şartlarda fiziki olarak hazırlanabilen belgeler, tutanaklar e-imza kullanılarak elektronik olarak oluşturulabilir ve bu belgeler ilgili yerlere gönderilebilir denilmektedir. Bu şekilde meydana getirilen belgeler, tutanaklar sonradan fiziki olarak gönderilmeyeceği de bu maddede ifade edilmektedir.

Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) baktığımız zaman ise 18. Maddenin 3. fıkrasında elektronik imza kullanılarak sadece iki tarafın da tacir olduğu durumlarda karşı tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşme ile ilgili olarak fesih, dönme ile ilgili ihbarların güvenli elektronik imza kullanılarak yapılabileceği belirtilmektedir. Bu bölümde de güvenli elektroniki imza (e-imza) Türk Ticaret Kanunu ilişkisi incelenmiştir. Önemli olarak TTK 1526. Maddede ise makbuz senedi, poliçe, bono, çek, kambiyo senetlerine benzemekte olan senetlerin güvenli e-imza ile düzenlenemeyeceği ve aynı şekilde de ilgili senetlere ilişkin aval, kabul, ciro gibi işlemlerin senet üzerinde güvenli e-imza ile yapılamayacağı kanunda belirtilmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise ticaret işrketleri ile ilgili olarak TTK’nın zorunlu tuttuğu bütün işlemlerin güvenli elektronik imza ile yapılabileceği açıklanmıştır. TTK madde 1526/4’e göre ise şirket adına imza yetkisi bulunan kişiler kendi adlarına olan güvenli e-imza ile şirket namına imza atabilecekleri belirtilmiştir.

Medeni Kanun açısından incelediğimizde Elektronik İmza Kanunu 5. Maddesinde yer alan özel bir merasim denilmek suretiyle evlilik sözleşmelerinin de güvenli e-imza ile yapılamayacağı görülmektedir. Ayrıca Medeni Kanun 538. Maddesi gereği de el yazılı vasiyetnamenin de elektronik imza ile atılamayacağı kanun metninden görülmektedir.